Yaşama nedeni denilen şey aynı zamanda çok güzel bir ölme nedenidir de… – Camus
Bıkkınlıktan sonra uyanış gelir, uyanışın ardından ise; intihar ya da iyileşme. Şuanda yaşamın yaşanmaya değip değmediği konusunda kararsızım…
Vazgeçmek lazım bazen. Bunun anlamı pes mi etmek yoksa yeni bir başlangıca yelken mi açmak şuan tam adlandıramıyorum. Bazı anlar vardır anlardan da öte orada kalmak yaşamak istersin tekrar tekrar zaman durmuşçasına.. Ama artık yaşayamıyorum, çünkü nefes alamıyor, düşünce savaşlarının ortasında kalıyorum. Ama bir yandan da kendime çok haksızlık ettiğimin farkına varıyorum yavaş yavaş. İnsanlar ne garip, basit, zaafları olan varlıklar değil mi? Hayatıma kolay dahil etmemekle beraber etmiş olduğum çoğu şeyde bir yıkım oluyor ardı ardına.. Aidiyet duygusunu hissettiğin anda yıldız tozu misali uçup gidiyor başka diyarlara. Belkide insanlar şansını veya şanssızlıklarını kabullenmelilerdir. İsyan moduna geçmemek herşeye atar yapmamak lazım belkide. Ben belkide hep burada hata ediyorum. Ama ne yapayım elimde değil.. Kendimi böyle kabullendim ben, ailem dostlarım da.. Ama çok heveslendiğin gerçekten huzuru bulduğun bir şeyler ya da birisi olur ya, aynen böyleydi herşey benim için son 6 aydır.. Ama bu da olmadı. Hem de hep geçmişimden kaçtığım, kafamdan tamamen söküp atamasam da bir şekilde perde çekmiş olduğum yıllardır hep kaçtığım ve kurtulduğumu sandığım konuya çok benzer, ama çok daha çaresiz.. Keşke elimde sihirli bir değnek olsa ya geçmişte kalabilsem ya da bir an önce zamanı ileri sarabilsem. Acı çekmekten hoşlanan bir yanım vardı, beslenirdim her zaman, ama şimdi anlıyorum ki artık bunu istemiyormuşum meğer. Karşılık bulduğunu hissettiğim şeyi istiyorum tekrar tekrar anda yaşamak tadını çıkarmak delicesine gülmek mutluluktan ağlamak istiyorum..
İnsanların bu kadar bencil olduklarını düşünmezdim nedense, ama şimdi düşünüyorum da çok bencillermiş ya.. Canım çok yanıyor şuanda, başka bir hayatı, vicdanen rahatlamak adına kurtarmaya çalışan bir adam, herşeyden en son haberi olan (belkide eksik ve yanlış bilgilerle) ben.. Beni düşünen hiç olmadı biliyor musunuz? O da olmadı, umursamadı, öylece sessizce ağladı önümde…Benimse içim gitti ona.
Zamanda kaybolup gitmek bu olsa gerek. Zaman yolculuğu yapıyorum ama nedense hep hüzünlü şeyler geliyor gözlerim önüne, içimde bir burukluk var ne bileyim ağzımın tadı yok sanki. Belki bir gün geçer. Geçtiğinde ben nasıl bir benlikte olurum bilmeden..
Beni sarsın sarmalasın içten sımsıkıca hiç bırakmamacasına isterdim ne olursa olsun.. Dememiş miydi bu bir yolculuk diye gözlerimin içine bakarken saçlarımı kulağımın arkasına atarken ben utanır yüzüm kızarır önüme bakarken. Yolculuğumuz başlamadan bitti sanki.. Neden bitti, ne oldu, nasıl oldu? Sorular sorular, cevapsız sorular hep. şimdi arasa ya beni sadece özledim dese, gel dese ya…Keşkeler olmasa hayat ne kadar güzel olurdu ikimiz içinde. Keşke keşke keşke… Olur mu?
Yorumlar
0 yorumlar